#subscribebox{background:#576269;padding:20px;font-family:'PT Sans',sans-serif;} .widget_follow_subscribe .widget-detail{padding:36px 30px 40px} #subscribebox p{color:#fff;font-size:15px;text-align:center;font-weight:700} .follow-subscribe-social{margin:0 0 15px;padding:0 0 14px;border-bottom:#858585 solid 1px} .follow-subscribe-social ul{list-style:none;margin:0;padding:0;text-align:center} .follow-subscribe-social ul li{display:inline;margin:0 15px 0 0;border-bottom:none} .follow-subscribe-social ul li:last-child{margin:0} .follow-subscribe-social ul li a{font-size:17px;color:#cacaca;-webkit-transition:color .2s ease-in-out;-moz-transition:color .2s ease-in-out;-ms-transition:color .2s ease-in-out;-o-transition:color .2s ease-in-out;transition:color .2s ease-in-out} .follow-subscribe-social ul li a:hover{color:#fff} form.subscribe{margin-top:-7px} form.subscribe input{display:block;width:100%} .subscribe-email{height:45px;border:none;margin:0 0 10px;font-size:.928571em;background-color:rgba(255,255,255,0.2);text-align:center;color:#fff} .subscribe-email:focus{outline:0} form.subscribe .placeholder{color:#cacaca} form.subscribe input:-ms-input-placeholder{color:#cacaca} form.subscribe input::-webkit-input-placeholder{color:#cacaca} form.subscribe input:-moz-placeholder{color:#fafafa} form.subscribe input::-moz-placeholder{color:#fafafa} .subscribe-button{height:45px;font-weight:700;font-size:16px;color:#fff;text-transform:uppercase;border:none;background-color:#e06666;-webkit-transition:background-color .2s ease-in-out;-moz-transition:background-color .2s ease-in-out;-ms-transition:background-color .2s ease-in-out;-o-transition:background-color .2s ease-in-out;transition:background-color .2s ease-in-out} .subscribe-button:hover{background-color:#29aae1} .subscribe-button:focus{outline:0} .creadit a{color: #A7A6A6; float: right; font-size: 8px;} Kitaplarım ve Ben : Kitap Blogu : Okudum Bitti- 79 : Kelebekten Sığınak || Kezban Şahin Taysun

10 Haziran 2017 Cumartesi

Okudum Bitti- 79 : Kelebekten Sığınak || Kezban Şahin Taysun




        Kitap seven herkese merhaba. Günün kitabı çok çok sevdiğim yazarlardan biri olan Kezban Şahin Taysun'un son kitabı Kelebekten Sığınak. 

       Kezban Şahin Taysun'un daha önceki iki kitabını da çok severek okudum. Kafesteki Kalp isimli romanı hakkındaki yazım burada, Aynadaki Göz isimli öykü kitabı hakkındaki yazım da burada.


       Değerli yazarımız toplumuzun kanayan yaralarına içimi sızlatan dokunuşlar yapmış yine. Erkeklerin dünyasında ezilen kadınlara, türlü zorluklarla boğuşan maden emekçilerine saygı duruşu niteliğinde öyküler var kitapta. Geçmişe özlem, hatalar, hatıralar, affedilemeyenler... Birçok duyguyu barındıran çok etkileyici bir okuma oldu benim için yine. Sık sık boğazım düğümlenerek okudum. Kendimizden, çevremizden bir şeyler illa bulacağımız, hayattın içinden öyküler... Hatta hayatın ta kendisi... 



         Kısa kısa öykülerle devasa romanların bile bazen anlatamayacağı şeyleri anlatabilmek ne güzel. O yüzden sevin öyküleri. Henüz kalemiyle tanışmadıysanız yazarın mutlaka okuyun. Bence siz de seversiniz.






''Bir adamın kötü düşüncesinin şamaroğlanı olmuş bir kadınım! Nasıl da çaresizim! Meğer ne kolaymış bir kadının iftiraya uğraması! ''


''... Hayatın size sunduklarının ölçüsü yok! Ya bir şey eksik ya da fazla! Bir gün kederle boğulurken, mutluluktan öldüğünüz bir âna sığınmak zorunda kalabilirsiniz!''


''... Düşünüyorum da! Hayat dediğiniz şey, şaşırmakmış meğer iyiye ya da kötüye!''
                        *Yüreğime İnen Yumruk


''Kötü yazgı diye bir kadına dayatılan hazır doğru; aslında erkek hükümdarlığının kötü bir oyunu değil de başka neydi? Değişmeyen gerçek ise kadınların karanlığa kolay teslim edildiği bir dünyada, hür bir kadın olmak ancak mücadeleyle mümkün görünüyordu...''
                            *Kelebekten Sığınak


... ''Acı ve sevgiler iz bırakır.''
                             *Sisli Günler



''... Yanılmıştım. Suskun aşkların bir tür cinayet olduğunu o gün öğrendim. Doğmuş fakat yaşatılmamış bir aşktı bizimkisi. İkimiz de duygularımızı yok sayıp geçmişte infaz etmiştik.''


''...  Şimdi soruyorum: Vatan insanın yüreğinin ve ayaklarının isteyerek gittiği yer mi? Yoksa taşıdığı kimliğe göre kendisine gösterilen adres mi?''


''Koca yeryüzünde alışılan ve mutlu olunan yer olmalı vatan. İnsan birkaç kez ölebilir yaşamında; en sevdiği şeyleri yitirdiğinde... Ülkesinden ayrılmak da bunlardan biri olsa gerek! Zorunlu göç, düşlerden özveride bulunmak demek aslında! Bu durumda giden; yalnızca beden! Arkada bırakılan ise yürek!''


'' Artık barış gelmeli ve güneş gibi aydınlatmalı evreni! Silahlar susmalı. Irklar unutulmalı. Sevenler ayrılmamalı. Doğdukları ya da doydukları yerde konuk olmadan huzur içinde ölebilmeli insanlar!''

      ''Keşke tüm bunlar gerçek olabilse! Gözlerden yaş akmayıp dudaklar gülmeyi öğrense! Hüznün şarkısı bitip yeryüzünde yalnızca mutluluğun senfonisi duyulsa!''
                        *Hüznün Şarkısını Dinle



''... Ne çabuk değiştirdin sevdiklerini Kerim! Ben sensiz adım bile atamazken, sen ne kadar kolay çıktın hayatımdan! sonra hiçbir şey eskisi gibi olmadı. Bahçedeki ağaçlar bana acıyarak baktı. Çok ıssızlaştı ev! Duvarlar içimi üşüttü.''
                       *Tek Perdelik Bir Kadın Oyunu


''Hâkime gidip, 'Annem gibi ben de babamı boşamak istiyorum,' diye haykırmak istiyordum.''


''Anlamıştım ki kağıt üzerinde boşanmak bir işe yaramıyordu. Bazı babalar eski karılarının hayatlarına burnunu sokmayı kendilerine hak sayabiliyorlardı.''


''Yüreğime daha ne kadar nefret sığdırabilirdim ki? Onu hep özledim. Nefretim çoğalmasın diye uzak durdum ondan. Evladından çok kendisini seven bir baba için başka ne yapabilirdi ki bir çocuk?''
                              *Servet Bey



''Hak ve özgürlükler yalnızca zalimler için var görünüyordu bu dünyada...''
                                 * Uçamayan Kelebekler




''Görünen ve görünmeyen iki savaş var gibi dünyada. Biri sahip olmadıklarını elde etmek için insanlığı ve doğayı hiçe sayanların yüzyıllardır çıkardığı savaş. Diğeri ise bencillerin dünyasında yok olmamak adına gösterilen direniş.''
                                   * Dört Duvar Arasında





YİTİK ÜLKE YAYINLARI

1. Baskı Nisan 2017
104 Sayfa


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder